SORUÞTURMA DOSYALARI REKORU BULUNAN BÌR "KAMU GÖREVLÌSÌ"(!!!) ile YAPILAN SÖYLEÞ

by Ayný okuldan bir ögretmen(cepte Tuesday, Feb. 14, 2006 at 1:44 AM
insana_dusman_narkoman_belgelendi@yahoo.com

Jyllands-Posten sorumlusu ile Özcan TOS denen seri amblemci uþaklarý birbirine bu kadar benzer mi?

SORUÞTURMA DOSYALARI REKORU BULUNAN BÌR "KAMU GÖREVLÌSÌ"(!!!) ile YAPILAN SÖYLEÞÌDEN BÌR KESÌT (dinlerken --ya da okurken diyelim-- parmaklarýnýzý ýsýracaksýnýz; çocuklarýnýzý ögretmen eline teslim ettiginizi sanýrken nasýl olur da sistemin kravatlý bir canavarýna resmen kurbanlýk kuzu gibi armagan etiginize aglayacaksýnýz...)



****

Gizli kamera&mikrofondaki gerçek seslerden bir bölüm... Bakýn narkoman&eþcinsel DVD satan bir sapýk ögretmen (G.Ö.Tos) neler yumurtluyor; neler

http://sadist.istheshit.net/images/pbelfwrc.jpg>

**

- Soruþturmalara ugruyorum ve alkol almasam da beni izliyorlar, sorguluyorlar.. Benden nem kapýyorlar...
- Caným, durup dururken niye nem kapsýnlar.... Çocuklara karþý artýk öyle kucagýna alýp resim çizdirmesi numaralarý falan uygulamýyorsun, degil mi...
- Heh heh heee!... Dikkat ediyorum, fakat yine de çocuklar domuzluk yapýyorlar...
- Tövbe tövbe... Yahu, Özcan hoca, þu kendi dünyasýnda melek gibi çocuklar, burada var mýsýn yokm musun bile ilgilenmezlerken niye çamur atýyorsun?..
- Çamur mu? Sen bunlarý bilmezsin, ne kahpekarý döllüdür bu Kocaeli çocuklarý...
- Neden bu kadar agýr konuþuyorsun? Müfettiþ nedir bilmezler, senin geçmiþini hiç mi hiç bilmezler...
- Bir de müfettiþ bunlara soru yöneltirken görsen; adamý ipe yollarlar...
- Söylenenlerin aslý yoksa kimse kimseyi biryere yollayamaz...
- Yanýlýyorsun!..
- Yahu ne olmuþ, somut örnek ver!
- Örnegin çocuk demiþ ki olur olmaz yerde þarký söylüyormuþum...
- Söylemiyor musun?
- Söylüyorum da söyledim der miyim?
- Ìyi!.. Söyle de, gerekçen ne?
- Þarkýyý söylerim çünkü provalara çok katýldým... Sanat etkinliklerinde yer seçimi yanlýþ olabilir belki ama orada müzik için bulunursak prova yapmam son derece doðal.
- Salonda söyledin...
- Öhm!... Cocuklar, derste durup dururuken bagýra bagýra söyledigimi ileri sürdüler... Ayýp sözcüklere benziyormuþ, "sor bana, sor bana" nakaratý var ya bir þarkýda; haa, o, "sok bana; sok bana" gibi çýkmýþ agzýmdan...
- Akla da aykýrý...
- Peki buna biri inanýr mý; müfettiþ denen pislik inandý...
- Nerden çýkardýn, yani, ne bildin?
- Yav, müfettiþ dedigin ne ki; bakýþlarýndan çýkardým; tüm müfettiþler, zýrcahil adamlardan oluþurlar da ondan bildim... Adam sanat konusunda uzman deðil ise gelir onun bunun çocuguna soarar baþkasýna inanýr!..
- Bundan birþey çýkmaz...
- Cýkmaz mý?! Ìçtigimie inanýyorlar...
- Gördügüm kadarýyla alkol kokusu yitmiþ fakat ayakta sallanman bana da tuhaf, söz aramýzda... Hadi "Gay þarkýlarý" ayrý bir dosya olarak kalsýn, onu atlayalým!.. Peki nasýl oldu da müfettiþ bu kez bu "içme/çekme" konusuna takýldý... Ateþ olmayan yerden duman....
- Gümrük köpegi gibi bir müfettiþ yürütüyor soruþturmayý...
- Aslýnda içmiyorsun?
- Yav... Kokusu yok, dedik ya... Baska birþey alýyorum ya arada bir... Kime ne!
- Anladým!.. Müfettiþ anlamasýn diye o hafta alkol yerine birkaç gram almýþtýn; öyle mi?
- Ehh gibi, biraz; ibn-enin gelecegini bilemedim... Evet!
- Yine de müfettiþler, içtiginden kuþkulandýlar...
- Dedim ya; gümrük þeyi gibi... Kuþkulandýlar.. Cünkü, ögrenciler, derste þarký söyledigimi ve nakaratý ele verdiler... Ìt-oglitin tohumlarý, durup dururken...
- Dersten kaçýp da gammazlamaga mý gidiyorlar?! Yok yaa!... Durup dururken gidip gammazlýyorlar mý?
- Hayýr, demek istedigim; durup dururken içimden sþarký söylemek geliyor...
- Okul þarkýlarý? Arabesk?
- Haa, bu da müfettiþlerin dedikodusu...
- Ne?
- Sarkýlar, gay þarkýlarýymýs? Buna da kýzdým çünkü ögrenciler "gay" sözcügünü bilmezler...
- Müfettiþler neden uydursun?! Peki gerçekte o söyledigin þarkýlarýn içerigi ne? Ben mýrýldanýrken dosya açan olmadý... Günlük yaþamda duydugumuz sarkýlardan...
- Degil!
- Ne?
- Gay þarkýlarý!
- ?!

**

- Meslektaþlar ne diyor?
- Sürü!.. Genelde toplum sürüleþti de bilincinde degiller... Bereket versin ki, sürüleþenler, adalete güvenleri zayýfladýkça geride dururlar; bir de "Bana degmeyen yýlan bin yaþasýn" anlayýþý var ya...
- Sen dua et ki son gelen müfettiþ fazla merhametli; aslýnda sen onlarla ugraþýrken onlarýn seninle ugraþmak gibi bir hevesleri falan yok...
- He ya; o da ikiayaklý, yani iyi ki kendi sorunlarý da var... Çoluk çocuklarý var; gece oldu mu evlerinin bir köþesinde elimden bir kaza çýkabilecegini anlayacak düzeyde beyinleri var; benim ise yitirecek hiçbirþeyim yok...
- Acaba?!.. Yani gücenik bakma öyle!.. Ne bileyim; bu soruþturma yürütenler senin politik FanZin kopyalarýnla, gönüllü misyonerlik iliþkilerinle, onu bunu izleyip gammazlama ve sonra "ödence bedeli" isteme çalýþmalarýnla ilgilenmiyorlar... Gülmee!.. Biz bizeyiz, gülme!.. Avantajýn var!.. Dogru!.. Kurumlar ayrý; degiþik kulvarlara giriyorsun... Son gelen müfettiþ benimle de konuþtu; aslýnda herþeyi sezinliyor... Ama dedidigm gibi, makam degiþik olunca sana iliþmiyorlar; örnegin Ford müdürüne baþvurup Barýþ KOÞAT diye birini iþden atmalarý için gerekçeler sýraladýgýn koskoca bir dosya sunmuþsun; bize telefon ettiler fakat milii egitim bununla ilgilenmiyor; Ford fabrikasý, bakanlýgýmýzýn hizmetleriyle ilgisi olmayan bir alan... Meslektaþ olarak sana þunu demek isterim: Birgün bir ayrý ayrý alanlardaki kuruluþtakileri de ugraþtýrýrken kendin bizzat oralardan bir zarar görmeyesin?! Yani, kýzma da, çesitli kurumlardan, hatta gazetelerden bizi de arayýp "Özcan TOS denilen bir kimse var mý? Yaptýklarýndan haberiniz var mý?" Sonuçta da; "Eee, bu Özcan denen yaratýk böylesine vahim manyak mý; niye besliyorsunuz?" gibisinden; kusura bakma; yani...
- Elli yýlda onun önlemini buldum...
- Nasýl?
- Cok zora girdigim dönemlerde "Deli" numarasýna yatýyorum...
- O zaman da ögretmenlikten atmalarý gerekmez mi? Halk da bunu soruyor; söylemek istemezdim fakat...
- Söyle söyle!... Evimde Danýþtay kararlarý dag gibi... Tam yetkili bir hastaneden rapor gerekiyor... Göndermeleri gerek...
- Eeee?!
- Kendim, durumu biraz dumanlý görünce saglýk karnemi kaptýgým gibi koþa koþa gidiyorum...
- Gönüllü gidiyorsun yani; iyi de... Peki!... Sonrasý önemli... Hekimler ne diyor?
- Asil uzmanlýk alaným orasý oldu... Onlarý da maymun gibi kullanma uzmanlýgým geliþti... Dinlenme yazýp gönderiyorlar... Yani hasta yazýlmak benim iþime daha çok yarýyor...
- Olamaz!..
- Olur; yeter ki sen rüþvetin de yöntemini iyi bileceksin; rolunu dogru yerde ve dogru zamanda oynayacaksýn... Sunun þurasýnda iki yýlým kaldý biliyorlar; öncelikle, onlar da insan...
- Psikolojik olarak onlarýn empatisinden mi yararlanýyorsun?..
- Hayýýr; empati diye birþey yok bu sistemde... Geç sen onu, geeç!... Benim yöntemime, kapý aralama derler... Temel yönteme gelecegim...
- Merak ettim...
- Temel, yemek'tir... Bu hayvanlarýn da agzý var, beyaz giyinmeleri mal'in özünü degiþtirmez; yani biraz rüþvetle istedigim raporu alýyorum... Kapýcýyla konuþ; hemþireyle konus; onlarýn bir iþi de bu sittigim sistemde bu'dur...
- Bize de ögret Özcan!
- Ayaktakýmýna sor, baþhekime degil; ne kadar yerler, onlara sor, gidip de direkt olarak hekimleri güç durumda býrakma... Onlar da senin o kadar fazla deli olmadýgýný anlayýp sevinsin; yolunu bulsun... Muayene ücreti yerinedir diyiver; geçenlerde dosyamdan masraf borcum kalmýþtý falan diyiver; þaka yapýyor gibi davran; hangisi gülerse onun cebine kendin sok...
- Yahu ben yapamam!
- Yapamazsan böyle eþþek gibi çalýþýrsýn; ömrünce!
- Ne diyorsun yahu! Rüþveti de kendin mi sokacaksýn?..
- Soktun da karþý çýkan mý oldu? Bu halk, ibne dersen kýzar da sokarsan sakalýna sürer, geleneginde var... Muayene ücretinizi hemþireye býraktým deyip koþarak çýkacaksýn... Ìki hafta ev dinlenmesi yazýsýný arkandan senin müdürüne bizzat onlar kendiliginden faxlarlar...
- Ne diyelim; tebrik ederiz!
- Egitim kurumlarý da ayný bok, hastanesi de, adliyesi de; arpasýný verirken kendi rolünü dikkatli oynayacaksýn; falso yok, haaa!... Ferhangiþeyler'de Ferhan ÞENSOY'u iyi izle, bak orada sana-bana harika tiyo veriyor; bu'dur iste!... Tiyatro sayacaksýn!... Sayýsýz yazarlardan kitaplar da var; denemiþ de öyle yazmýþlar; herkese bir rol var içinde, ne ezberliyorum sandýnýz; bulmaca mý?
- Yahu Özcan, sen niye baþka meslege girmiyorsun diye merak eder dururdum; gerekçeni simdi anladým... Haklýsýn; çünkü sistem sana çalýþýyor... Çocuklarýna varýncaya dek aglatýp her ay aylýk da alýyorsun; üstüne gelmek isteyen bir südü temiz çýkýnca da dinlenceye çekiliyorsun... Yahu biraz merhamet, yazýk degil mi bu halk'a?..
- Halk'a acýyanlarý da çoktan sXXX-miþim...çoluguyla çocuguyla hem de; müdürlerden hangisine istersen ona sor!
- ?!

***

http://perso.wanadoo.fr/apejp/Ecstasy.jpg>

Amblem satan ile alan sapýk misyonerler; Jyllands-Posten sorumlusu ile Özcan TOS denen seri amblemci uþaklarý birbirine bu kadar benzer mi; benziyor: http://www.skovdyrkerforeningen.dk/upload/DDS/Stig_Olesen.jpg>

Ayný okuldan bir ögretmen(cepten de yedek belgeledim)

insana_dusman_narkoman_belgelendi@yahoo.com